Düşme riskini tamamen bertaraf edecek yöntemler (korkuluk, iskele filesi gibi) mümkün olmadığı durumlarda CE belgeli kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır. İşveren, düşüş durdurucu kemerlerin EN 361 standardına uygunluğunu düzenli olarak onaylamalı ve her ankraj noktasının 15 kN çekme testinden geçtiğini belgelemelidir. Kaza sonrası olası hukuki ve sigortacılık sorunları, bu karmaşık kayıt sistemiyle en baştan önlenir.
Petrokimya gibi enerji sektörleri, yönetmeliğin “işin niteliğine göre daha sık” hükmünden yararlanarak yenileme süresini iki yıla çeker. Bu, yüksek risk sınıfına giren enerji için geçerlidir. Böylece, hızlı personel sirkülasyonuna rağmen sahadaki herkes en yeni ekipman ve kurtarma tekniklerini uygulama fırsatı bulur.
İşverenin yazılı “kurtarma planı” hazırlamaması hangi sonuçları doğurur?
Yönetmeliğe aykırı bu eksiklik, sadece idari para cezası getirmekle kalmaz; bir düşme olayında kurtarma geciktiği için oluşabilecek ikinci zararlar da işverenin “kusurlu davranış” hanesine yazılır. Mahkemeler, görev ihmalini tazminat hesabına dâhil ederken SGK prim teşviklerini de iptal edebilir.
Genel bir sağlık taraması yapılırken, rapor çalışanın belirli bir işle uğraşabilme yeteneğini değerlendirir. Gürültülü ortamda çalışmak isteyen çalışanlara odyometri ve solvent maruziyeti olduğunda karaciğer fonksiyon testleri uygulanır. Bu odaklı yaklaşım, gereksiz tetkik maliyetlerini düşürürken meslek hastalığı riskini erken basamakta yakalar.
Raporu sadece işyeri hekimi mi imzalar; OSGB hekimi geçerli midir?
Çalışanın bağlı olduğu işyerinde hekim yoksa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi hekimi yetkilidir. Her iki durumda da imza elektronik ortamda e-imza ile atılır ve e-Devlet’e düşer; böylece sahte kaşe veya tarih değiştirme ihtimali ortadan kalkar.
Aday, kronik bir rahatsızlığını gizlediğinde hangi yaptırımlarla karşılaşabilir?
SGK, iş kazası veya meslek hastalığı durumunda “bilgi saklama” tespiti yaparsa tedavi masraflarını çalışana rücu edebilir. Ayrıca İş Kanunu’nun 25/II maddesi, gerçeğe aykırı beyanı haklı fesih nedeni sayar. Kısacası rapor, işçi-işveren arasında açık iletişimin hukuki kalkanıdır.
Acil durum planı tesis içi yangın, patlama veya kimyasal sızıntıyı yönetir; Sivil Savunma Planı ise deprem, toplumsal olay ve ulusal güvenliği tehdit eden sabotaj gibi geniş çaplı senaryolara odaklanır. Plan, vali imzalı koordinasyon şeması, AFAD haberleşme kodları ve lojistik tedarik zinciriyle işyerini yerel afet yönetim sistemine entegre eder.
Tatbikat sıklığını belirleyen mevzuat maddesi hangisidir ve şirketler neden atlıyor?
“Afet ve Acil Durum Yönetmeliği” yılda iki uygulamalı, bir masa başı tatbikatı şart koşar. Bazı işletmeler lojistik maliyetten kaçınsa da tatbikat raporları e-AFAD portalına yüklenmediğinde idari para cezası ve ISO 45001 denetim puan kaybı peş peşe gelir.
Plan güncellemeleri sadece ekipman değişince mi yapılmalı?
Hayır. İş gücü sayısı %10’dan fazla artınca, bina renovasyonu gerçekleşince veya kritik tedarikçi lokasyonu değişince Sivil Savunma Planı revizyona girer. Böylece toplanma alanları, acil iletişim zinciri ve siren kodları her zaman güncel kalır; kâğıt üzerindeki plan gerçek hayata bire bir uyar.
